6 Kasım 2025 tarihinde Türk medyasında Bay Jiang tarafından kaleme alınan Türk kamuoyunu ve uluslararası toplumu yanıltan yazıda yer alan iddiaları, Ankara’da yerleşik Taipei Ekonomi ve Kültür Misyonu kesin bir şekilde reddetmekte ve Çin Cumhuriyeti (Tayvan)’ın tutumunu ve statüsünü aşağıdaki şekilde bir kez daha vurgulamaktadır:
Basın Duyurusu
6 Kasım, 2025
6 Kasım 2025 tarihinde Türk medyasında Bay Jiang tarafından kaleme alınan; Tayvan’ın tarihini ve uluslararası statüsünü çarpıtarak sözde “tek Çin ilkesi” üzerinden Türk kamuoyunu ve uluslararası toplumu yanıltan yazıda yer alan iddiaları, Ankara’da yerleşik Taipei Ekonomi ve Kültür Misyonu kesin bir şekilde reddetmekte ve Çin Cumhuriyeti (Tayvan)’ın tutumunu ve statüsünü aşağıdaki şekilde bir kez daha vurgulamaktadır:
1.Çin Cumhuriyeti (Tayvan) egemen ve bağımsız bir demokratik devlettir.
1912’de kurulan Çin Cumhuriyeti (Tayvan), kendi halkı tarafından seçilen tam işleyen bir hükümete, belirli bir toprağa, nüfusa ve savunma gücüne sahip egemen bir devlettir. 1945’te II. Dünya Savaşı’nın sona ermesinden bu yana Çin Cumhuriyeti, Tayvan’da bağımsız şekilde varlığını sürdürmekte ve özgürce faaliyet göstermektedir. 1949’da kurulan Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) hiçbir zaman Tayvan’ı yönetmemiştir; Tayvan üzerinde ne hukuki ne de tarihî bir egemenlik hakkı bulunmamaktadır. Tayvan hiçbir zaman ÇHC’nin bir parçası olmamıştır. Çin Cumhuriyeti ve ÇHC birbirine bağlı değildir; bu durum uzun süredir süregelen nesnel bir gerçektir.
2.Birleşmiş Milletler’in 2758 sayılı kararı Tayvan’ın egemenliğiyle ilgili değildir.
1971 yılında kabul edilen BM Genel Kurulu’nun 2758 sayılı kararı yalnızca BM’deki temsil sorununu ele almakta, “Tayvan” kelimesine dahi yer vermemekte ve Tayvan’ın egemenliğine dair hiçbir hüküm içermemektedir. Pekin yönetiminin temsil hakkını egemenlik iddiası gibi göstermesi, uluslararası hukuku siyasi söylemle değiştirme çabasıdır. Bu tür çarpıtmalar, ÇHC’nin Güney Çin Denizi’ndeki tek taraflı iddialarında olduğu gibi, uluslararası toplumun çoğunluğu tarafından reddedilmektedir.
3.Tarih manipülasyona uğratılamaz.
Çin Komünist Partisi, II. Dünya Savaşı’ndaki fedakârlıkları günümüz siyasetiyle kasıtlı olarak karıştırmakta, tarihî adalet kavramını toprak genişlemesini meşrulaştırmak için kullanmaktadır. “Kahire Bildirisi” ve “Potsdam Bildirisi” siyasi beyanlar olup, bunların yerini alan ve uluslararası hukuk açısından bağlayıcı olan “San Francisco Barış Antlaşması”, Tayvan’ın egemenliğini ÇHC’ne DEVRETMEMİŞTİR. Tarihin bu şekilde saptırılması yalnızca uluslararası toplumu yanlış yönlendirmekle kalmamakta, aynı zamanda Tayvan Boğazı’nın iki yakasındaki gerken rasyonellik ve karşılıklı saygıya da zarar vermektedir.
4.Tayvan’ın demokratik gerçeği.
1980’lerden itibaren Tayvan halkı siyasal özgürleşme ve demokratikleşme sürecini başlatmış, 1996’da ilk doğrudan cumhurbaşkanlığı seçimlerini gerçekleştirmiştir. Bugün merkezi hükümetin tüm yöneticileri ve milletvekilleri Tayvan halkı tarafından seçilmektedir. Bu durum, 23,5 milyon vatandaşın özgür iradesini ve yaşam biçimini yansıtan, Asya’nın en önemli demokratik örneklerinden biridir. Tayvan’ın varlığı inkâr edilemez bir gerçektir ve Pekin’in ideolojik yaklaşımıyla silinemez. Tayvan’ın demokratikleşme süreci ve BM Şartı’nda yer alan “Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı” ilkesi uyarınca, Tayvan’ın egemenliği Tayvan halkına aittir. Misyonumuz, ÇHC’nin asılsız söylemlerini kararlılıkla reddetmekte ve Çin hükümetini gerçeklerle yüzleşmeye, uluslararası kamuoyunu yanıltmayı bırakmaya ve sözde “tek Çin ilkesi”ni diğer ülkelerin Tayvan politikalarına dayatmaktan vazgeçmeye çağırmaktadır.
5.Rasyonel diyalog bölgesel barışın tek yoludur.
Tayvan Boğazı’nın iki yakasındaki farklılıklar, Tayvan halkının iradesine uygun barışçıl yollarla çözülebilir. Tayvan, ÇHC’ni tarihsel olayları çarpıtarak uluslararası alanda algı operasyonları yürütmeyi durdurmaya ve eşitlik ile karşılıklı saygı temelinde rasyonel diyaloğa başlamaya çağırmaktadır. Tehdit, tarih saptırması veya uluslararası kamuoyu manipülasyonu barışa hizmet etmez.
Ankara’da yerleşik Taipei Ekonomi ve Kültür Misyonu, Tayvan’ın Türkiye’nin tüm kesimleriyle karşılıklı saygı, karşılıklılık ve demokratik değerler temelinde işbirliğini güçlendirmeye devam edeceğini bir kez daha vurgulamaktadır. Tayvan, uluslararası toplumun sorumlu bir üyesi olarak mevcut durumu koruma, yanlış bilgileri çürütme ve benzer düşüncelere sahip ülkelerle yakın işbirliği içinde demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne dayalı uluslararası düzeni savunma kararlılığını sürdürecektir. Bu çabalar, Tayvan Boğazı ve bölgenin barış, istikrar ve refahını güvence altına almak içindir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
------
駐安卡拉台北經濟文化代表團聲明
有關姜學斌先生於2025年11月6日在土耳其媒體發表文章,錯誤詮釋台灣的歷史與國際地位,並藉所謂「一中原則」誤導土耳其社會與國際輿論,駐安卡拉台北經濟文化代表團嚴正駁斥,並重申我國立場如下:
一、中華民國(台灣)是主權獨立的民主國家。
中華民國(台灣)自1912年成立以來,即為主權獨立國家,擁有完整的民選政府、領土、人民與軍隊。1945年二戰結束後,中華民國政府在台灣獨立存在且自由運作已超過七十年。1949年成立的中華人民共和國從未統治過台灣,對台灣不具任何法律或歷史上的主權依據,台灣從不是中華人民共和國的一部分。中華民國與中華人民共和國互不隸屬,已是長久以來的客觀事實與現狀。
二、聯合國2758號決議不涉及台灣主權問題。
1971年聯合國大會第2758號決議全文158字,僅處理中國在聯合國的代表權問題,完全未提及「台灣」一詞,更未涉及台灣的主權地位。中國政府將代表權曲解為領土主權,屬於惡意誤讀,企圖以政治語言取代國際法事實。這類扭曲行為,與中國在南海等地企圖以片面主張改寫國際規範的手法如出一轍,已被多數國家所拒絕。
三、歷史不容被操弄。
中國共產黨當局刻意將二戰的歷史犧牲與現代政治議題相混淆,挪用歷史正義來掩飾領土擴張的企圖。二戰結束後,具有國際法效力的《舊金山和約》取代《開羅宣言》及《波茲坦公告》等政治聲明,而該和約也從未將台灣主權移交中華人民共和國。這類歷史偷換與敘事操弄,不僅誤導國際社會,也傷害兩岸關係往來應有的理性與尊重。
四、台灣的民主現實。
自1980年代起,台灣人民推動政治自由化與民主化,1996年完成首次總統直選,建立自由、開放與法治的制度,自此中華民國政府的中央行政與立法代表皆由台灣人民選出,成為有效統治並對外代表台灣的唯一合法政府。這是2350萬人民共同選擇的生活方式,也是亞洲民主的重要典範。台灣的存在是事實,不容北京當局以意識形態否認。另外,依據台灣的民主化進程及聯合國憲章「住民自決」原則,台灣的主權屬於台灣人民,毋庸置疑。本代表團嚴正駁斥中方的不實謬論,並呼籲中國政府理性正視事實,並停止誤導國際視聽,及停止將其自以為是的「一中原則」恣意加諸其他國家對台灣政策的論述。
五、理性對話才是區域和平的正途。
兩岸間的爭議只能以符合台灣人民意願的方式和平解決。台灣呼籲中國即刻停止藉歷史節點在國際間進行認知作戰,並在尊嚴與對等的基礎上展開理性對話,而非透過威嚇、歪曲歷史或操弄國際輿論。
本代表團重申,台灣將持續在尊重、互惠與民主價值基礎上,深化與土耳其各界的合作關係。台灣作為國際社會負責任的成員,除持續維護現狀外,也鼓勵更多夥伴國家明確反制中方不實論述,並與理念相近國家密切合作,堅定捍衛以民主、人權與法治為核心的國際秩序,共同確保區域及台海的和平、穩定與繁榮。(E)
------
Press Release
Regarding the article published on November 6, 2025, by Mr. Jiang Xuebin in Turkish media, which distorted Taiwan’s history and international status while misleading Turkish society and international audiences with the so-called “one-China principle,” the Taipei Economic and Cultural Mission in Ankara firmly refutes such false interpretations and reiterates Taiwan’s position as follows:
1.The Republic of China (Taiwan) is a sovereign and independent democratic state.
Since its establishment in 1912, the Republic of China (Taiwan) has been a sovereign state with a complete set of democratic institutions, defined territory, permanent population, and self-defense forces. Following the end of World War II in 1945, the ROC government has existed and functioned independently in Taiwan for more than seventy years. The People’s Republic of China (PRC), founded in 1949, has never ruled Taiwan and has no legal or historical claim over it. Taiwan has never been part of the PRC. The status quo across the Taiwan Strait is that neither the Republic of China (Taiwan) nor the People’s Republic of China is subordinate to the other. This is an objective and longstanding reality.
2.UN Resolution 2758 does not involve Taiwan’s sovereignty.
The 1971 UN General Assembly Resolution 2758, which consists of only 158 words, merely addressed China’s representation in the United Nations. It does not mention “Taiwan” nor determine Taiwan’s sovereignty. Beijing’s attempt to equate representation with sovereignty is a deliberate distortion intended to replace international legal facts with political narratives—similar to its unilateral claims in the South China Sea, which have been rejected by the majority of nations.
3.History must not be manipulated.
The Chinese Communist regime deliberately confuses the sacrifices of World War II with modern political issues, exploiting historical justice to justify its expansional ambitions. After the end of World War II, the legally binding “San Francisco Peace Treaty” superseded the “Cairo Declaration” and “Potsdam Proclamation”, and did not transfer Taiwan’s sovereignty to the PRC. Such historical distortion misleads the international community and undermines the due rational and respectful interaction in the cross-strait relations.
4.Taiwan’s democratic reality.
Since the 1980s, the people of Taiwan have promoted democratization and political liberalization, culminating in the first direct presidential election in 1996. All central government officials and legislators are now elected directly by the Taiwanese people, making the ROC government the sole legitimate authority representing Taiwan internationally. This democratic system reflects the free will and lifestyle chosen by 23.5 million citizens, and stands as a vital model for democracy in Asia. Taiwan’s existence is an undeniable fact that cannot be erased by Beijing’s ideology. In accordance with Taiwan’s democratization process and the principle of self-determination of peoples enshrined in the United Nations Charter, Taiwan’s sovereignty belongs to the people of Taiwan. The Mission strongly rejects Beijing’s false narratives and urges the Chinese government to face reality, cease misleading the international community, and stop imposing its self-defined “one-China principle” on other nations’ Taiwan policies.
5.Rational dialogue is the only path to regional peace.
Cross-strait issues must be resolved peacefully in a manner consistent with the will of the Taiwanese people. Taiwan calls on China to immediately end its cognitive warfare through the misuse of historical events and instead engage in rational, respectful dialogue on an equal footing—without threats, historical distortion, or manipulation of international opinion.
The Taipei Economic and Cultural Mission in Ankara reiterates that Taiwan will continue to strengthen cooperative relations with all sectors in Türkiye on the basis of mutual respect, reciprocity, and shared democratic values. As a responsible member of the international community, Taiwan remains committed to preserving the status quo, countering disinformation, and working closely with like-minded partners to uphold a global order grounded in democracy, human rights, and the rule of law—ensuring peace, stability, and prosperity across the Taiwan Strait and the whole region.(E)